4 Ekim 2013 Cuma

Yeni bir fikir!...

Epeyce iddialı bir proje var aklımda...Mesleğimle de ilgili olarak gelişmekte olan yeni sosyo-politik süreçleri kültürel-sanatsal alanlarda da geliştirmek gerekiyor.Bu anlamda;örneğin batıda endüstri devrimi sonrası gelişen mimari akımların gelişim süreçleri gibi ama o süreçlerden belki de çok farklı ve içerikte hem yerel hem bölgesel gelişmekte olan yeni paradigmalara uygun yeni akımlar,fikirler geliştirmek gerektiğini düşünüyorum. Örneğin batı modernizmi kültürel-sanatsal gelişimi hayattan ve gelenekten uzaklaşıp soyutlamalar yaparak bir yandan yaratıcılığı ve yeni sanatları,sanat ürünlerini geliştirmişken,bu inkar ,aynı zamanda zaman içinde kimlik ve aitlik sorunlarını da yaratmıştır. Bugün yaşanan küreselleşme süreçleriyle beraber gelişmekte olan kimlik ve aidiyet arayışları,özgürleşme talepler ,geleneksel değerlere yeniden dönüş,hatta özellikle doğu dünyasında yeşeren özgürleşme talepleri ve yeni kültürel sentezler, sevgili Cemil Ertem in ekonomide kullandığı YENİDEN DOĞU paradigması gibi kültür ve sanat dünyasında da gelişecektir. Son zamanlarda yapılan konut binalarına baktığımızda bir arayış gözlemlesek de bu arayışlar bir felsefe geliştirmeye henüz ortam sağlamadı. Şimdi bu çabaya başlamanın zamanı diye düşünüyorum...Bu konuda yazmaya devam edeceğim.

20 Eylül 2013 Cuma

Mutlu bir hayat için...


Her insan mutlu bir hayat sürmek, kendini mutlu hissetmek ve de huzur içinde ölmek ister. İstemek ile gerçekleştirmek arasındaki fark DA işte tam bu noktada devreye girer... 

Philip E. Humbert adlı bir psikiyatri profesörü, "İnsanlara mutlu yaşamın anahtarını 10 kuralda toplayacak olsam, hangi deyişleri seçerdim?" diyerek, kapsamlı birçalışma sonrası bir liste hazırlamış. Humbert, hayatı işte bu 10 özdeyişin penceresinden keşfetmiş. 

1. Kendini tanı (Sokrates) 

Kendi içinde yolculuk yap. Günlük tut. Kalbin, gönlün, vicdanın NE diyor? Neyi öne çıkarıyor? Dünyaya bilinçli bakmanın yolu başta bu iç yolculuktan geçiyor. 

2. Olduğun gibi görün ya DA göründüğün gibi ol (Mevlana) 

Dürüst ol, adil ol, hakça düsün. İçinden gelen sesin öne çıkardığı değerleri koru. Hayatta bir şeyleri korumak için ayakta kalmazsan, her şey seni düşürür. 

3. En yukarıda aşk var (Aziz Paul) 

Sesi müziğe dönüştüren aşktır. Aşk olmazsa, sevgi ilişkileri yoksa, özen eksikse, hayatın kuru bir daldan farkı kalmaz. 

4. Dünyayı hayal gücü döndürür (Albert Einstein) 

Yaptığımız her şey hayal kurarak başlar. Hayat herkes için; hayalleri gerçekleştirmek ve yapabileceğinin en iyisi, olabileceğinin en güzeli peşinde gitmektir. Bobby Kennedy'nin sözü gibi: Diğerleri dünyaya bakıyor ve "Neden?" diye soruyor. Ben bambaşka bir dünya düşünüyor ve "Neden olmasın?" diye soruyorum 

5. Fazla güzellik göz çıkarmaz (Mae West) 

Güzel hayat doya doya yaşanır. Mutluluk paylaşılır, hayatı sevme hissi coşkuyla beraber gelir. Ruhun müziğinde "Haydi bastır, göster kendini" temposu vardır. Kibir değil, coşku! 

6. Fırsatlar yakalandıkça çoğalır (Sun Tzu) 

Başarı cesaret ister, başlangıçtaki cesaret sonradan inanca dönüşür. İnanç insanlığa daha iyi hizmet arzusuna dönüştüğünde, fırsatlar yelpazesi yukarı bir seviyede tekrar açılır. 

7. Ya yap ya yapma. Denemek yok! (Yoda -Yıldız Savaşları) 

Hayat Seri hareket, karar ve kararlılık gerektirir. Tereddütte kalanlar geride kalır. Hayatın üstüne gitmezseniz, hayat sizin üstünüze gelir. 

8. Mükemmellik, ekleyecek bir şey kalmadığında değil, alınacak bir şey kalmadığında oluşur (Antoine de St. Exupery) 

Hayatınızı basitleştirin. Basite indirge, indirge, bir kere daha indirge... O zaman NE kalıyor ona bak. İstekler listenizi kısa tutun. Kısa tutun ki,odaklanabilesiniz. Güneş ışığına büyüteç tutmak gibi konsantre olmazsanız, hayatı yakamazsınız. 

9. Kabiliyet yoksa sanatçı olmaz, AMA çalışılmadıkça kabiliyet hiçbir işe yaramaz (Emile Zola) 

Ancak akıllı, bilinçli ve odağı şaşmayan çabalar sonrası, olası potansiyelin yapabilecekleri gerçekleşir. Elması yontmadıkça elinizde sadece bir taş parçası vardır. 

10. Hayatı yaşamanın iki yolu var. Biri hiçbir şey mucize değilmiş gibi yaşamak... Diğeri her şey mucizeymiş gibi yaşamak (Albert Einstein) 

Şükretmeyi unutmamak gerek!

31 Temmuz 2013 Çarşamba

TÜRKÇE DEN VE İLETİŞİMDEN ANLAMAYAN TÜRKÇE ÖĞRETMENİM...

Ortaokulda Türkçe dersinde öğretmen bir konuyla ilgili kompozisyon yazmamızı istemişti. Tüm sınıf bir şeyler yazarken ben tek kelime bile yazamıyordum. Herkes tek tek okudu. Sıra bana geldiğinde ben "yazamadım öğretmenim" dedim. Öğretmenim beni yanına çağırarak "yazmadın ha!" diyerek bir tokat yapıştırdı yüzüme. Sırama geçtim ve yüzümü sıraya kapayarak ağlamıştım. Yazamamaktan değil anlaşılamamaktan dolayı haksızlığa uğradığımı için çok üzülmüştüm,kırılmıştım...Sonrasında yazmaya daha çok odaklandım..Yazabileceğimi hem görmek hem de göstermek istiyordum..Sonraki ilk kompozisyon yazım bir betimleme idi. Bir sobayı konuşturmuştum. Soba bir canlı gibi konuşuyor,duygularını,düşüncelerini anlatıyor bir çok mesajlar veriyordu..Sonradan çok sayıda yazdıkça o türkçe öğretmenim,bak işte oluyor.çok güzel diyordu..Evet yazabiliyordum..Ama Türkçe öğretmenim hala anlayamamıştı! Yazamıyor değildim..YAZAMAMIŞTIM! Ve beni ANLAYAMAMIŞTI! TÜRKÇE ÖĞRETMENİM TÜRKÇEDEN ANLAMIYORDU!

6 Haziran 2013 Perşembe

BİZ ÇOK İYİ ANLADIK!


BİZ ÇOK İYİ ANLADIK!

BİZ, amacın 3-5 tane ağaç olmadığını kendilerinin de itirafından ANLADIK!

BİZ, 200.000 sahte Twitter profiliyle ulusal ve uluslar arası ölçekte sosyal medya ortamında geliştirilen komployu GÖRDÜK,ANLADIK!
 
BİZ, ünlü sanatçıların insanları tahrik etmek için türlü yalanları sosyal medya üzerinden yaydıklarını GÖRDÜK, ANLADIK!

BİZ, alanlarda olanların sosyal medyada abartılıp, provokasyonun başarılı olması için, ULUSAL Kanalların karartılarak, Halkın ULUSAL ve HALK TV Provakatörlüğünün kucağına bilinçli olarak itildiğini, bu da yetmiyormuş gibi medya ve meydandakilerin kendi yaratttıkları  karartmadan iki taraflı mağdur edebiyatına nasıl geçtiklerini GÖRDÜK, ANLADIK!

BİZ, Cemaatin etkisinde olduğu söylenen polisin olaylar sivil iken gereksiz ve orantısız, provokasyona dönüşürken geri çekilmiş, teröre dönüşürken sivil polislerin AKP li gibi algılanabilecek tavırlarının da planlı olduğunu ve bu planı yapanların da PROJEYİ UYGULADIKLARINI GÖRDÜK,ANLADIK!
 
BİZ, reklam şirketlerinin reklamları çekerek basına baskı yaptıklarını GÖRDÜK,ANLADIK!
 


BİZ,KOÇ’ların yönetimini yaptığı TEMA ve KOÇ ÜNİVERSİTE ve ŞİRKET' lerinin bu komploda görev aldıklarını GÖRDÜK, ANLADIK!
 
BİZ, bir an da düşürülen İSTANBUL BORSASI’ nda kimlerin bu komploya destek verdiklerini GÖRDÜK, ANLADIK!  

BİZ,  T.C. Merkez Bankası'sına dayatılan tekelci sermayenin fren tartışmasını, faizlerin düsürüldükten sonra küresel faiz oligarşisinin nasıl veryansın ettiğini GÖRDÜK, ANLADIK!

BİZ, bir süredir peş peşe geliştirilen yaşam tarzlarına dönük müdahale anlamına getirilen hükümet kararlarının nasıl yalanlarla provoke edildiğini,çarpıtıldığını, KOMPLO İÇİN ön kaynakların üretilmekte olduğunu GÖRDÜK, ANLADIK! 

BİZ, Beyaz Türklerin, oyunu yöneten taraf olmaya alıştığını, istedikleri zaman demokrasi, istedikleri zaman darbe, istedikleri zaman anarşi rüzgarı estirmek için bütün musluk başlarına nasıl yerleştiklerini GÖRDÜK, ANLADIK

BİZ, OBAMA –ERDOĞAN görüşmesinden sonra hiçbir açıklama yapılmamasının farkına vardık. Erdoğan’a Suriye konusunda ABD-RUSYA-ESED uzlaşmasının dayatılmasını, ERDOĞAN’ın “Suriye halkları özgürce karar vermeli” tavrının cezalandırılmasına karar verildiğini GÖRDÜK, ANLADIK! 

BİZ, ABD: CNN, FOX, ABC, New York Times, Washington Times, Washington Post, Boston Globe
İngiltere: BBC, The Guardian, The Times, The Telegraph, Daily Mail, Financial Times, The Independent, The Observer, Daily Mirror, The Sun
İtalya: Corriere Della Sera, La Stampa, RAİ1
Almanya: BİLD, ZDF, RTL, Allgemeine Zeitung, Berliner Morgenpost
Fransa: TF1, Le Figaro, Le Monde, Liberation
İspanya: El Pais, ABC Spain
Norveç: Dagbladet, Nationen
Danimarka: Politiken
Belçika: De Standaard Ve buraya sığmayacak kadar hakaret eden yayınların tek bir ortak hedefi vardı: ERDOĞAN! olduğunu GÖRDÜK, ANLADIK!

BİZ, OBAMA baskısının başarısız olması sonrası geliştirilen GÜLEN-ERDOĞAN görüşmesinden de baskının başarılı olmadığını GÖRDÜK, ANLADIK!
 
BİZ, ABD-RUSYA-İRAN-ÇİN-AB (ALMANYA,FRANSA,İNGİLTERE) ülkelerinin Ortadoğu bölgesinde esen ARAP BAHARI sonrası bölge halklarının kendi hegemonyalarından korktukları için,bu baharın dizginlenmesini,kendi hegemonyalarından çıkmasını,İslami eğilimli hareketlerin başarılı olmamaları için çok çaba sarfettiklerini,bu sürecin baş destekçisi ERDOĞAN-AK PARTİ nin destekten vaz geçmesi için baskı uygulandığını,bu komplonun ana kaynağı olduğunu GÖRDÜK, ANLADIK!
 
BİZ, küreselleşmenin BÜYÜK ULUS DEVLETLERİN , kendi ulusal çıkarları zedelenmediği yere kadar izin verildiğini ,KÜRESEL SERMAYELERİN ULUS DEVLET ÇIKARLARI zedelenmeye başladığında kolayca süreçlerin ana dürtüsünden,ÖZGÜRLEŞME taleplerinden vaz geçebildiklerini GÖRDÜK, ANLADIK!
 
BİZ, samimi demokrat insanların bu süreçte nasıl kullanıldıklarını, bu komplodan kendi faşist hayalleri için fırsat gören Kemalist vesayetçi aktörlerin süreci kendi denetimlerine aldıklarını ,asıl komployu göremediklerini GÖRDÜK, ANLADIK!

BİZ, bu komplonun asıl amacının BÖLGESEL ,KÜRESEL VESAYETİN SÜRDÜRÜLMESİ olduğunu,buna destek veren ULUSALCI VESAYETÇİLERİN de bu komploda kendileri için çıkar gördüklerini,destek verdiklerini GÖRDÜK, ANLADIK!
 
BİZ, AK PARTİ hükümetinin ,tıpkı MENDERES hükümeti gibi,tıpkı ÖZAL HÜKÜMETİ gibi,tıpkı ERBAKAN hükümeti gibi ULUSAL VE KÜRESEL VESAYET GÜÇLERİ’nce yenmek istendiğini GÖRDÜK, ANLADIK!
 
BİZ, bu komplonun içinde bulunduğumuz BARIŞ VE ÇÖZÜM SÜRECİNİ,YENİ ANAYASA SÜRECİNİ,yürütmenin vesayete karşı güçlendirilmesi için geliştirilen BAŞKANLIK sistemini de hedeflediğini ÖCALAN gibi GÖRDÜK, ANLADIK!

BİZ, eylemcilere sorulduğunda "TAYYİP İSTİFA" talebinin sonrasında "HANGİ ALTERNATİFİ ÖNERİYORSUNUZ?" dedğimizde yanıt veremediklerini,ancak KÜRESEL VESAYET İN ana hedefte olan Erdoğan'ın gitmesi sonrası kendileri amaçlarına yakın bir VASİ BELİRLEDİKLERİNİ GÖRDÜK, ANLADIK!

BİZ, Sayın Arınç'ın, Sayın Gül'ün özür ve gerekenin yapılacağının açıklamasına karşın eylemlerin sona ermediğini, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'ni ele geçirmeyi,Ankara'da TBMM'yi basmayı,DARBE yapmayı, TAKSİM DAYANIŞMA'nın şartlarındaki VESAYET DİLİ'ni GÖRDÜK, ANLADIK!

BİZ, gerçek Türk Baharı'nın 3 kasım 2002 de geldiğini, şu an estirilen havanın bu baharın çiçeği olan Erdoğan'ı budamak olduğunu 130 yıllık Vesayetçi zihniyetin budadığı çiçeklere (MENDERES, ÖZAL, ERBAKAN) bakarak Gördük, Anladık!

BİZ, ULUSAL VESAYETİ milletimizin de desteğiyle nasıl alaşağı ettiysek, bu kez KÜRESEL VESAYET’ in bu komplosuna karşı AK PARTİ hükümetin yanında,Ortadoğu bölgesinin özgürleşme mücadelelerinin yanında,tüm mazlum,ezilen dünya milletlerinin yanında durmaya bu kez YEDİRMEMEYE devam edeceğiz.
 
BİZ, BÜYÜK PROJE ( KÜRESEL DARBE)  yi GÖRDÜK, ANLADIK!




BİZ, hiç bir zaman meşru siyaset yapmayan bu vesayetçi güçlere karşı milletimizin sağduyusunu korumayı, geliştirilmeye çalışılan bu KÜRESEL DARBE girişimine karşı uyanık olmayı,provokasyonlara gelmemeyi,siyasetin meşru sınırlar içinde sandıkla,parlamentoyla geliştirilmesi için SEÇME HAKLARINA sımsıkı sarılmasını istiyoruz.



İKTİDARLAR MİLLETTEN DESTEĞİNİ ALARAK SEÇİMLE GELSİN,SEÇİMLE GİTSİN!
 
#BİZÇOKİYİANLADIK

4 Nisan 2013 Perşembe

KİŞİSEL DİJİTAL MEDYA YURTTAŞ GAZETECİLİĞİ DENEYİMLERİM/M.ŞAHİN CANDAŞ

Bu sunumu Sevgili Hıdır Geviş'in daveti ile Bahçeşehir Üniversitesi'nde 06.03.2013 saat 10:00 da yapacağım.


DİJİTAL ETKİLEŞİM ZAMANI
Yaşamakta olduğumuz zaman,özellikle bilgi teknolojisindeki gelişmelerle birlikte yaşamlarımızda nitel ve nicel farklılıklar yarattı,yaratıyor.
Ekonomik,sosyal,kültürel,psikolojik dünyalarımız ;bu yeni değişimlerle yeni içerikler ve biçimler kazanmaya başladı
Her bir insanın istediği tüm süreçleri etkileme,değiştirme,katkıda bulunma olanakları var.
Özellikle yeni sosyalleşme olanakları küresel dünyada etkin iletişimi ve etkileşimi geliştirdi.
İlgi konularımız, iş yaşamımız, toplumsal ilişkilerimiz artık dijital ortamlarda etkin bir şekilde yaşanıyor.
Bu süreçlere kendimce uyum göstermeye çalıştım,çalışıyorum.


WEB BLOGLARIM
Kişisel blog çalışmalarım
http://sahincandas.blogspot.com/
http://sahincandas.wordpress.com/
Sivil aktivizm çalışmalarım
http://guvercinlermeclise.blogspot.com/
http://www.guvercinlermeclisi.org/blog/
Ve daha bir çok blog çalışması
Mesleki blog çalışmalarım
http://candasmimarlik.blogspot.com/
FACEBOOK ETKİNLİKLERİ
Facebook etkinliklerimi birkaç profilimden sürdürebiliyorum.
Kişisel profilimde daha çok toplumsal yaşamın geliştirilmesi amacıyla sivil aktivizm,yurttaş gazeteciliği çalışmaları yapıyorum.
https://www.facebook.com/sahincandas
https://www.facebook.com/groups/demokratikguvercinlermeclisi/
Mesleki çalışmalarımı firma profilimle açtığım sayfalarda tanıtıyorum.
CANDAŞ MİMARLIK ATÖLYESİ
BLOG,WEB RADYO,WEB TV VB etkinliklerimi Facebook ve Twitter profillerimde paylaşıyorum.
TWİTTER ETKİNLİKLERİ
KİŞİSEL TWİTTER PROFİLİM
https://twitter.com/sahincandas

SİVİL AKTİVİST PROFİLİM
https://twitter.com/guvercinmeclisi

MESLEKİ TWİTTER PROFİLİM
https://twitter.com/candasmimarlik

WEB RADYO DENEYİMLERİ
http://www.flatcast.net/streams.aspx http://radyoozgurguvercin.blogspot.com/

Web radyo çalışmalarımızda müzik,belgesel vd yayınları,sivil aktivizm çalışmaları yaptık.
Radyo üzerinden Skype ortamında yaptığımız Güvercinler Meclisi toplantımızı tüm dünyaya yayınladık.
Arap Baharını desteklemek için Türkiye’de yapılan Libya ve Mısır konsolosluğuna yapılan yürüyüşleri canlı olarak yayınladık.
Facebook,Twitter etkinliklerimizin öne çıkması Web Tv çalışmalarımızı şimdilik geri plana itti.
WEB TV DENEYİMLERİ
WEB TV YAYINLARIMIZ
MASA ÜSTÜNDEN ONLİNE YAYIN
http://www.livestream.com/guvercinlermeclisitv

TABLETTEN ETKİNLİK ONLİNE YAYIN :
http://new.livestream.com/accounts/313093
WEB TV üzerinden sivil aktivizm eylemlerimizi canlı yayınladık.
Dünyanın bir çok yerinden Skype ortamında yaptığımız Güvercinler Meclisi toplantılarımızı WEB TV üzerinden canlı yayınladık,etkileşimler geliştirdik.
TkMM ( Türkiye küçük Millet Meclisi) toplantılarını Güvercinler Meclisi Tv üzerinden tüm dünyaya yayınladık
Hrant Dink anmalarını ve yürüyüşlerini sokaktan canlı olarak yayınladık
Bir çok sivil aktivizm etkinliklerini tüm dünyaya yayınladık.

WEB SİTESİ ÇALIŞMALARIMIZ
GÜVERCİNLER MECLİSİ GİRİŞİMİ
www.guvercinlermeclisi.org
www.guvercinlermeclisi.com

CANDAŞ MİMARLIK
www.candasmimarlik.com

WEB RADYO’dan YAYIN YAPMAK
Bir çok web radyo yayını yapılabilen ortam var,ancak biz en yaygın olan http://www.flatcast.net/streams.aspx sitesini kullandık.
Siteye önce üye oluyorsunuz.
Yayınızı yayınlamak için bir bloga veya web sitesine ihtiyacınız var. Ücretsiz açılan bir blog açabilirsiniz.
Sitedeki yayın kodunuzu blogunuza ekliyorsunuz.
Ve yayına başlıyorsunuz. Ama siz kendi bilgisayarınızdan yayını dinleyemezsiniz.
Yayının nasıl yapılacağına ilişkin daha geniş bilgi web de ve Youtube da var.

WEB TV DEN YAYIN YAPMAK
Bir çok yayın yapabileceğiniz web tv ortamı var.Bunlar; http://www.ustream.tv/, http://www.livestream.com/, http://www.blogtv.com/ vd

Biz yoğun olarak http://www.livestream.com/ u kullandık.
Yayın yapabilmek için üye olduktan sonra,değişik alternatiflerle yayına başlayabiliyorsunuz. Biz stüdyo ortamını kullandık. Bilgisayarınızdan video,webden link veya canlı kameranızla yayın yapabilirsiniz.
Web Tv nizin size özel tasarımlarını yapabilir,jenerik yazılarınızı yazabilir,özgürce yayınızı sürdürebilirsiniz.
Yayınlarınızı isterseniz aynı anda Facebook veya Twitter üzerinden de paylaşabilir ve oralardan da canlı izlenmesi mümkün olur.


SİZE YARDIMCI OLABİLİRİZ
Bu çalışmalarla ilgili yardıma ihtiyacınız olursa aşağıdaki mail adreslerimden veya skype’dan bana ulaşabilirsiniz.
sahincandas@hotmail.com
Skype: sahin.candas

Saygılarımla
Mimar M.Şahin Candaş

8 Şubat 2013 Cuma

KÜRESEL DEĞİŞİMİN ANA KARAKTERİ BOZULABİLİR Mİ?

Ortadoğu'da devam etmekte olan Arap baharı rüzgarları Türkiye açısından ulusal,bölgesel ve küresel etkileriyle sürüyor. Bu sürece karşı bölgedeki ve küresel ölçekteki ulus devletler kendi çıkarlarını korumak refleksiyle tavırlar aldılar alıyorlar.Küresel değişim sürecinin tam da ulus devletleri çözen özelliği,henüz ayakta olan ulus devletlerin çıkarcı yaklaşımlarıyla algılanma ve destek-köstek yaklaşımlarında farklılıklar yaratmakta,sürecin ana özelliklerini perde arkasında bırakmaktadır. Libya örneğinde Bm nin ve Fransa'nın tavırları bu yaklaşımlara bir örnek olmuştur. Son günlerde Suriye'deki sürece ilişkin tavırlar da bu tavırları-açıkca söylenmese de- net olarak ortaya çıkarmaktadır. Dünya büyük bir değişim sürecinin henüz içindedir. Bu sürecin başlamasından önce oluşmuş bulunan ittifaklar, bu sürecin gelişimiyle farklı ittifakların oluşmasına yol açmaya başlamıştır. ABD ve Batının Arap Baharı'na yaklaşımı nasıldır? ABD yönetimlerinin cumhuriyetçi ve demokrat kanatları sürecin gelişimine iliskin farklı yaklaşımlar geliştirseler de Amerikan ulusu çıkarları söz konusu olduğunda bu tavırlar ortaklaşmaktadır.Bunun nedeni de ulus devletin hegemonik kaygılarıdır. Batılı ulus devletler için de benzer yaklaşımları gözlemliyoruz. Buna ek olarak batının doğuya ve özellikle islama dönük oryantalist/dinsel yaklaşımları da etkili olmaktadır. SURİYE PANDORANIN KİLİDİDİR... Tüm Arap Baharı süreçlerinde de batının çekinceli yaklaşımlarını gördük. Ancak, özellikle Suriye'de iç içe geçmiş çıkarlar ve hegemonya arayışları mevcut ittifakları girift hale getirmiştir. Suriye^deki Baas rejiminin tasfiyesi sürecine bölgede etkin mezhebi güç olan Şii/Nusayri/Alevi ittifakı,Rusya,Çin rejimin çözülmemesi için destek verirken, özellikle Abd başta olmak üzere batılı devletler,Türkiye,Suudi Arabistan,Katar,Mısır vd rejimin tasfiyesi için muhaliflere açık-gizli destek vermektedir. Ancak,bu desteklerin de çekinceleri vardır. Baas rejiminin tasfiyesi sonrası oluşacak yeni iktidarın Sünni mezhebinin ağırlıkta olmasına sıcak bakmamaktadırlar. Bu çekince nedeniyle bu cephede özellikle Türkiye yalnız bırakılmıştır. ABD'nin bu konuda Türkiye'nin yaklaşımlarını eleştirdiğini gözlemliyoruz. En son, Suriye muhaliflerinden Suriye Ulusal Muhalefeti Başkanı Muaz El-Hatib'in rejim ile barış görüşmelerine başlama çağrısını ,Davutoğlu'nun görüşmelerin içeriğine ilişkin itirazlarını ABD Dış işleri sözcüsü tahrik olarak nitelendirerek Türkiye'yi eleştirdi.Yine,Davutoğlu'nun İsrail uçaklarının Suriye üzerinde yaklaşık 200 km boyunca uçarak tesisleri ve bir askeri konvoyu bombalamasına Suriye'nin sessiz kalmasını eleştirmesi de dikkatleri çekti. Yine bu süreçte,ABD büyükelçisinin Ergenekon ve Balyoz davalarına ve tutuklamalarına ilişkin,iç işlerine karışırcasına müdahalesi Türkiye Dışişlerince bakanlığa çağrılıp 2 saat boyunca yapılan görüşmelerde uyarılırken,aynı zamanlarda ABD den büyükelçiyi destekleyen mesajlar verilmesi büyükelçinin zamanlama konusunda bilinçli olduğunu ve ABD yönetiminin bilgisi dahilinde bu açıklamayı yaptığını gösteriyor. Kuşkusuz Türkiye hükümeti olan-biten tüm girişimlerin bilgisine sahiptir. Bu anlamda Erdoğan'ın Shangay Beşli'sine katılma açıklaması da bu sürecin içinde okunabilir. Başka şeyler de okunabilir. Özellikle son zamanlarda Erdoğan'ın Kürt barışı konusunda Öcalan'la geliştirmeye çalıştığı yeni süreçte hızlı ve acele davranması,askerlerin tutukluluk ve yargılanma süreçlerine eleştiriyi açıkca dile getirerek yargının bu konularda hızlı kararlar vermesini istemesi-bu açıklamaları önümüzdeki süreçte gelişecek bir bölgesel savaş durumunda güçlü orduya ve iç barışın sağlanmasının acilliyetinin gerekliliğine dönük kaygılar olduğunu hissediyorum-,yeni anayasanin bir an önce bitirilerek demokratik sistemin ve başkanlık sisteminin oluşturulması vs vs... Bütün bunlar,bölgesel ve küresel ulus devlet çatışmalarının ve hegemonya arayışlarının etkileri ve uzantılarıdır... Dün akşam Beyaz Tv de Rasim Ozan'ın programında askerlerin tutukluluğu ve yargılamaların sadece askerleri kapsayacak biçimde kalması,sivil ve diğer uzantılarına genişletilmemesine dönük açık eleştiriler,orduyu sahiplenme ve güçlü devlet mesajları da yukardaki beklentilerla ilişkilidir. Sahi,özellikle 28 Şubat sürecine ilişkin sadece askerlerin soruşturulması,sivillerin ve dış bağlantıların araştırılmaması nedendir? Özellikle Refah partisinin hızlı yükselişinden rahatsız olan batılı devletlerin açıklamalArı ve yönlendirmeleri neden sorgulanmamıştır? Batılı devletlerin bu süreçteki açık desteği ve yönlendirmeleri tam da Suriye örneğindeki yaklaşımlarıyla benzer değil midir? AB'nin Türkiye'nin birliğe üyelik sürecinin dondurulmasının ana nedenlerinden birinin ülkede 3 dönemdir iktidar olan hükümetin islami rengi midir? KARTLAR YENİDEN KARILIYOR... Bu belirtilere bakarak,özellikle bölgemizde karşı karşıya gelmiş bulunan hegemonya arayışları belli ki önümüzdeki günlerde bir çoğumuzun ezberlerini bozacak yeni gelişmelere gebedir. Süreçlerin elbette olması gereken doğal akışında akması beklenir. Bu da az çok bellidir. Küresel değişim süreçleri artık hiç bir devletin engelleyemeyeceği demokratik,insani hak ve özgürlükler ekseninde meşruiyet bularak ilerlemektedir. Bu süreci ulus devlet çıkarları ve hegemonik kaygılarıyla ana ekseninde çıkartmaya dönük yaklaşımlar bir süre süreci durdurabilir,ama şişeden çıkmış olan cin yeniden şişeye sokulamaz...

  FIRTINA GELİYOR! “Amerikan Federal Bankası Fed faiz artışı yaparak fırtınayı başlatacak” diyenler var. İçerde açıklanacak faiz oranı i...