12 Haziran 2014 Perşembe

Tarihin gelişimine güncel katkı

İnsanlığın gelişim tarihinin güncel adımlarını birlikte atıyoruz.
İlerleten de durdurmaya, ket vurmaya çalışan da ileriye doğru gelişmeye hizmet ediyor.
Bu günlerde dünya, bölgemiz, ülkemiz yeni bir eşiğin tam içinde...
Niceliksel birikimlerin niteliksel kırılmaya sıçramak üzere olduğu günleri yaşıyoruz.
Her değişim dönemleri kaos içerir. Kaos dönemleri her şeyi toz duman ettiği için olumlu olan la olumsuzu ayırmak zordur.
Toz  duman dağıldıktan sonra net gerçekler görülmeye başlanır. Kaos içindeyken iyiyi kötüden ayırmak çok değerlidir.Bunu yapabilmek için hayatın gerçekliğinden uzaklaşmamak, nesnellik, tüm faktörleri bir arada görebilmek bir erdemdir...
Hayat sürekli değiştiği için yapılan tespitler de sürekli değişmek zorundadır.Bu değişim süreçleriyle birlikte yaşamayan çürür, kokuşur, hayatın dışına  düşer.
Bu girişten sonra güncel kaosu ve kaos içindeki gerçekleri görmeye çalışalım...
Güncel kaos durumu dahi son yılların genel kaos durumundan ayrı değil, tam tersine ilişkili...
Konuyu dağıtmadan güncele odaklanalım...
Isid örgütünün Türkiye nin Musul konsolosluğuna saldırısı ve çalışanların rehin alınması konusunu inceleyelim...
İsid in ortaya çıkışı özellikle Suriye iç savaşı ortamında gelişmiş görünüyor. Örgütün ne talep ettiğini medyadan biliyoruz. Ancak bu örgütün mali, lojistik, milian gücünü nereden aldığına ilişkin farklı iddialar var. Bunun hangisinin doğru olduğunu örgütün uygulamalarından anlayabiliriz.
Örgüt, Suriye iç savaşında büyüdü.Peki bu örgüt kimlere karşı savaştı, savaşıyor?...
Öne çıkan hedefler Özgür Suriye Ordusu (Öso) ve Suriye Kürt örgütü PYD.. Şimdilerde bu örgüt İrak içinde yayılarak Maliki nin boşalttığı! alanlarda herkese, özellikle Kürtlere, Türkmenlere ve nüfuz alanlarına doğru ilerliyor.Bu arada nedense! Türkiye'nin Musul konsolosluğunu işgal ediyor, çalışanları rehin alıyor, petrol kuyularını ele geçirmeye çalışıyor!...
En başa dönelim mi?...
Suriye'de halklar diktatör Esed'e karşı mücadeleye geçtiğinde Türkiye ve bazı Körfez ülkeleri dışında özellikle batılı ülkeler Esed'in insanlık dışı direncine sessiz kaldılar.Suriye muhalefetine destek veren sadece Türkiye, Ürdün ve bazı Körfez ülkeleri kaldı, özellikle Türkiye büyük bedeller ödedi, ödemeye devam ediyor...
Suriye'deki yönetim, iktidar boşluğundan Isid, Nusra gibi örgütler yararlandı.Bu örgütler Suriye halkının, İrak haklarının demokratik direnişinden beslenmiyordu!.Hatta bu örgütlerin hakların demokratik direnişini kırmayı, başka mecralara sürüklemeyi amaçladığını yazanlar oldu. Bu iddiayi destekleyecek iki önemli ip ucu da vardı.Ne Esed, ne Maliki bu örgütlere ciddi karşılık vermediği gibi son günlerde gördüğümüz gibi alan da açıyorlardı...
Peki bu strateji son tahlilde kimlerin işine yarıyordu?
Anadolu, Ortadoğu, Mezopotamya haklarının tarihte bir kez daha emperyalizme karşı birleştiği, ittifak kurduğu bir zamanda yanıt açık değil mi?
Bu ittifakın uç sac ayağı; Türkiye'de Erdoğan ve Öcalan, İrak'ta Barzani son açıklamalarinda bunu deklare etmediler mi?
Bu ittifaka karşı içerde ve dışarda kimler mücadele veriyor peki?
İçerde kemalist Chp liler, Gülen cemaati, milliyetçi! Mhp,İttihatçı kürtler,ittihatçı liberaller vd, dışarda ABD neo conlari,AB ulus devletcileri, İsrail siyonistleri, bölgedeki diktatörler...
Yani? İçerdeki ve disardaki statükocular..
Yani? Bu statukoculara karşı mücadele veren tarihin değişim güçleri...
Çok açık değil mi?...

  FIRTINA GELİYOR! “Amerikan Federal Bankası Fed faiz artışı yaparak fırtınayı başlatacak” diyenler var. İçerde açıklanacak faiz oranı i...