10 Şubat 2025 Pazartesi

Trump’ın 2024 Politikaları ve Küresel Sermayenin Evrimsel Stratejisi



Küresel sermaye, tarih boyunca değişen siyasi ve ekonomik koşullara uyum sağlayarak varlığını sürdürmeyi başarmış bir güçtür. Donald Trump'ın 2016’da başlattığı politikalar, küresel ticaret düzeninde büyük değişimler yaratmıştı. 2024'te tekrar başkan olmasıyla birlikte bu değişimler daha da belirgin hale gelmiştir. Ancak burada kritik soru şudur: Trump’ın yeni politikaları, küresel sermayenin kendi stratejisini değiştirmesine mi yol açtı, yoksa küresel sermaye zaten bu evrimi öngörüp ona göre mi pozisyon aldı?


1. Küresel Sermayenin Uyum Yeteneği ve Yeni Dönem

Küresel sermaye, esnek ve adaptif bir yapıya sahiptir. Daha önce finansal krizler, savaşlar ve ekonomik çalkantılar karşısında kendi gücünü koruyacak yöntemler geliştirmiştir. Trump’ın ikinci döneminde başlattığı ticaret savaşları, küresel sermayenin serbest ticaret modelini tehdit ediyor gibi görünse de aslında bu sermaye çoktan yeni modele uyum sağlamaya başlamış olabilir.

Örneğin:

  • Çok uluslu şirketler ABD ve Çin arasındaki gerilimin artacağını öngörerek, üretimlerini Vietnam, Hindistan gibi ülkelere kaydırmaya başladı.
  • Teknoloji devleri tedarik zincirlerini ABD'nin yeni politikalarına uygun hale getirmek için yerel üretime yatırım yapmaya yöneldi.
  • Küresel finans sistemi dolara bağımlılığı azaltacak alternatif ödeme sistemleri geliştirmeye başladı.

Bu durum, Trump’ın politikalarının küresel sermayeyi sarsmadığını, aksine onun bir evrim geçirerek yeni sisteme adapte olduğunu gösteriyor olabilir.


2. Trump’ın Politikaları Gerçekten Küresel Sermayeye Karşı mı?

Trump’ın “Önce Amerika” politikası, ilk bakışta küresel sermayenin serbest piyasa ve serbest ticaret modeline aykırı görünüyor. Ancak küresel sermaye, bu tür milliyetçi politikaları kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirme yeteneğine sahiptir.

  • Yüksek gümrük tarifeleri ilk bakışta serbest piyasaya zarar veriyor gibi görünse de, büyük şirketler üretimlerini yeni kurallar çerçevesinde yeniden konumlandırarak bundan faydalanabilir.
  • Çin’e yönelik sert önlemler, Batılı sermayenin Çin’den çıkışını hızlandırırken, alternatif pazarlar üzerinden büyümesine olanak sağlayabilir.
  • ABD merkezli üretimi teşvik eden politikalar, zaten Amerikan sermayesi tarafından yönlendirilen küresel şirketlerin yeni yatırım stratejilerine uyum sağlayabilir.

Bu çerçevede, Trump’ın hamleleri küresel sermaye için bir tehditten çok, yeni bir düzenin parçası olarak değerlendirilmiş olabilir.


3. Küresel Sermaye Trump’ı Kullanıyor mu?

Bir diğer olasılık, küresel sermayenin Trump gibi liderleri kendi amaçları doğrultusunda kullanıyor olmasıdır. Trump’ın 2016’da başlattığı ekonomi politikaları, dünya çapında büyük bir dönüşüm yarattı. Ancak 2024’te yeniden seçilmesi, bu dönüşümün artık küresel sermaye tarafından da kabul edildiği ve hatta desteklendiği anlamına gelebilir.

Kanıtlar:

  • Büyük finans kuruluşları ve teknoloji devleri, Trump’ın ikinci dönemine hazırlıklıydı ve yeni ticaret politikalarına uygun yatırımlar yapmaya başladı.
  • Küresel yatırım fonları, Trump’ın tarifelerinden etkilenmeyecek yeni pazarları ve sektörleri öne çıkarmaya başladı.
  • ABD’nin ekonomik ve teknolojik rekabeti artırma çabaları, büyük sermaye gruplarına yeni fırsatlar sundu.

Bu da gösteriyor ki, küresel sermaye Trump’ı bir tehdit olarak görmek yerine, onun politikalarını kendi lehine çevirmeyi başarmış olabilir.


Sonuç: Küresel Sermaye Evrim Mi Geçiriyor, Yoksa Stratejisini mi Yeniliyor?

Trump’ın 2024 politikaları, küresel sermayeyi tehdit etmek yerine, onun yeni ekonomik düzenine adapte olmasını hızlandırıyor gibi görünüyor. Ticaret savaşları, teknolojik dönüşüm ve jeopolitik değişimler küresel sermayeyi daha güçlü ve esnek hale getiriyor.

Yani küresel sermaye bir evrim sürecinden geçiyor olabilir, ancak bu evrim zorunlu bir dönüşüm değil, bilinçli bir strateji değişikliği olabilir.

Trump ve benzeri liderler, küresel sermayenin yönlendirdiği yeni ekonomik düzenin bir parçası haline gelmiş olabilir mi? 

Bu sorunun yanıtı, önümüzdeki birkaç yıl içinde daha netleşecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız işin teşekkür ederim.

Seçilmişlik Mitinden Evrensel Sisteme: Gezen Projeleri ve Yeni Bir Medeniyet Modeli

 Dünya, uzun süredir bir "seçilmişler" sistematiği üzerinden yönetiliyor. İsrail, kendisini Tanrı’nın seçilmiş kavmi; Amerika is...