Sevgili Hrant'ın "SU ÇATLAĞINI BULDU" adlı videosunu izlerken,bu ülkede yaşayan farklı dini,etnik,ideolojik,cinsel kimlik vd kimliklere sahip insanların ve grupların nasıl bir arada barış ve sevgiyle yaşayabileceklerinin yolunu öğrendim.
Sevgili Hrant biliyordu,o bulmuştu...Ama belki de o yüzden bu yol izlenmesin istedi birileri...Eğer bu yol insanlara ulaşırsa birileri artık eskisi gibi şiddet üretemeyecekti çünkü...
Güvercinler,bu yolu izleyerek, siyasette Hrant'ın arzuladığı sağlıklı insanların yaşatacağı, barış ve sevginin sonsuza kadar egemen olacağı ,bir ülkeyi ve belki dünyayı kuracaklar...
Nedir bu yol?...Hrant,şunu diyordu;”Acıyı onurla sırtlayıp taşımalı”.Yaygara yapmadan,patırtıya vermeden sırtlar taşırsın.Dünyaya diyorum ki,insana,dünya insanına,”senin Ermeni soykırımını tanımış olman ya da tanımamış olman,benim için beş para ifade etmez.”.Ermeniler Türkleri öldürmediler mi?.Öldürdüler!.1918 li yıllarda Ruslar ,15 li yıllardan sonra Ruslar,yukardan tekrar gelirken intikam,intikam dediğiniz kavram,neyse-lanet ediyorum bu kavrama zaten- oldu bunlar.Türklere diyorum ki;” ya Ermeniler niye bu kadar çok ısrar ediyor diye,bu sorunun üzerinde durun.Biraz bunun üzerine empati yapalım.O zaman belki onların bu duruşunda bir onur görebileceksiniz.”.Ermenilere de diyorum ki;” Türklerin “hayır bu bir soykırım değildir” sözünün üzerinde de bir onur görmeye çalışın.Bir onurlu duruş bulmaya çalışın”.Nedir o onurlu duruş?,”Bir Türk olarak ben,ben soykırıma karşıyım,ırkçılığa karşıyım,soykırım Allahın belası bir şey,dolayısıyla nasıl ya benim atalarım böyle bir şey yapamaz,ÇÜNKÜ BEN YAPMAM!.”Dolayısıyla burada bir onurlu duruş vardır…"
Bu söz üzerinde durup ayrılmamalıyız..."ONURLU DURUŞ"...
Aynı empatiyi KÜRT vatandaşlarımızla yaşanmış-yaşanmakta olan sorunları çözümlemeye çalışırken de kurabiliriz.Rum vatandaşlarımızla da,Süryani vatandaşlarımızla da,Alevi vatandaşlarımızla da,İslamcı vatandaşlarımızla da,Laik yaşam tarzını korumak isteyen vatandaşlarımızla da...ve belki başkalarıyla da...
Birbirimizi anlamaya çalışmalıyız..Geçmişte yaşanmış acıları anarken de,bugün yaşanan sorunları anlamaya çalışırken de...
Bunun için de konuşabilmeliyiz...Ne olursa olsun konuşabilmeliyiz...Şiddeti kim yaparsa yapsın lanetlemeliyiz...Şiddeti yaşamlarımızdan çıkarmalıyız hep birlikte...Hiç bir haklı talep şiddeti haklı göstermemeli...Bu Allah'ın belası şeyi yaşamlarımızdan çıkarıp atmalıyız...Hepimiz bu topraklarda bir arada yaşamaya mecburuz...Bunu mecburiyetlikten çıkarıp sevgiyle yapalım...Diyelim ki;"Geçmişteki yaşanmışlıklardan dolayı UTANÇ duyuyorum,bunu atalarım nasıl yaptılar?,yapamazlar,ÇÜNKÜ BEN YAPMAM...Ama varsa yapılan herşey için ÖZÜR diliyorum.Ve artık birlikte barış içinde yaşamak istiyorum...Ben ,senin için ne yapabilirim..."
Laik yaşam tarzını yaşamak isteyen vatandaşların bu yaşam tarzlarının değişmeyeceğinin güvenini,dindar müslümanların dinlerinin gereğini özgürce yaşayabileceklerinin güvenini,Kürt vatandaşlarımızın kendi özgün kültürlerini özgürce yaşayabileceklerinin güvenini,Türk vatandaşların hiç kimsenin düşmanlığının olmadığının güvenini,Ermeni-Rum-Süryani-Vd vatandaşlarımızın dinsel ve etnik kültürlerini özgürce yaşayabileceklerinin güvenini,burayı kendi vatanları olarak bilip sonsuza kadar güvenle birbirimize sarılabileceğimiz İNSANCA yaşanan bir ülkeyi kurabiliriz.
Bunu yapmak için,hepimiz diğerimizin kaygılarını giderecek empatiyi ve diyaloğu geliştirmeliyiz..
Birbirimizi;kemalistler,irticacılar,bölücüler,şeriatçılar vb kelimelerle ötekileştirmeyelim...Şiddet dilinden yeterince çektik hepimiz...Ve halklar ve insanlar artık bu dili sevmiyor,istemiyor...Artık BARIŞ olsun istiyorlar...
Güvercinler,siyaset dilinde hiç bir zaman şiddet dilini değil, empati -barış ve SEVGİ dilini kullanacaktır.
Saygılarımızla
Güvercinler Meclisi sözcüsü
M.Şahin Candaş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız işin teşekkür ederim.