Çocuğum

12/11/2013

Çocuğum,
Bana hitaben yazdığın mektubu alma olanağım yok,ama utanç duygun o kadar yoğundu ki yaydığın enerji bana kadar geldi.İçinde bulunduğun psikolojiden dolayı dışarıdan gelecek mesajları alamayacağını anladığım için bu mektubu mesajımı alabilecek açık zihinli kişi aracılığıyla sana gönderiyorum.

Evet,aranızdan bedenen 75 yıl önce ayrıldım.Bu epeyce uzun bir süre. Ama bugün sizlerin içinde bulunduğunuz duruma bakınca,aradan geçen 75 yılın sizde bir milim ilerleme kaydettirmediğini görüp kendi kendime çok kızdım...Nasıl çaresiz bir neslin üretilmesine neden olmuşum diye çok mahcup oldum.

Evet utanmalısınız!...Ben yaşadığım yıllarda doğru bildiğim idealler üzerine mücadele ettim. O yıllarda onları doğru buluyordum. Bugün o günlere bakınca çok hatalar,yanlışlar yaptığımızı görebiliyorum..Eğer hala yaşıyor olsaydım,bunlar düzeltmek için çaba içinde olurdum..Medeni insan olmak zaten böyle bir şeydir.

Nasıl bir hata yapmışım ki,75 yıl sonra bile hala senin gibi düşünebilen ,yani bizim zamanımızdaki faşizan düşünce ve uygulamalarımızı hala sürdürme iradesini taşıyan nesiller kalabilmiş! Bu ne utanmazlıktır! Bu ne ilkelliktir! Bu ne umutsuzluktur! Evet eğer hala becerebiliyorsanız utanabilmelisiniz çocuğum...Hala utanabilme yeteneğiniz kalmışsa,yaşadığınız çağa yeniden dönme,yaşadığınız çağa uygun ÇAĞDAŞ İNSAN olma umudumuz vardır..Benim yaşadığım dünyaya uyamadığınız için utanmayın,tam tersine bugünkü ÇAĞ ınıza uyamadığınız için utanın!..Evet en ruhunuzun en derinine kadar inip utanın!...

Benim eserimin tarih buyunca sürdürülebilmesi için zaman uygun olarak güncellenmesi gerekirdi..Demek ki bunu anlatamamışım..Ki hala bana başvuruyor,beni arıyor,benden umut bekliyorsunuz!... Bu ne acizliktir!...

Ne Gençliğe hitabemi,ne İstiklal Marşı nı ne de söylemlerinin tek birini bile anlayamamışsınız..Dogmatik olarak,anlamadan sadece inanmışsınız!..Oysa ben anlamanızı isterdim...Beni mahcup ettiniz!

Ne demek! Askerler,subaylar milletine karşı darbe yapmalıydı?,Ne demek milletin tercihlerine müdahale etmeliydi? Sen Cumhuriyet fikrini hiç anlamamışsın çocuğum...Çok üzüldüm!...

Tam da bunu yapmak istemiştim ben.Milletin egemenliğini kurmak istemiştim oysa!

Milletimin dediği,istediği,yönettiği,egemen olduğu bir siyasal,sosyal düzen olsun istemiştim!...

Sen ne istediğinin farkında mısın a çocuk!...

Duyuyorum ki; Türk asıllı olmayanları da Hepiniz Türksünüz! diye tek tip etnik kimliğe sokmaya çalışıyormuşsun!..Kurduğun bir sivil toplum örgütüne ATATÜRKÇÜ olmayanları almam! Diyormuşsun!...Bu ne hadsizliktir! Sen ,bu ülkeyi Kürtlerle,Ermenilerle,Musevilerle,Lazlarla,Süryanilerle ve sayamadığım farklı etnik kimliklerle beraber emperyalist devletlerin saldırılarından kurtararak kurduğumuzu da bilmez misin? O il il yaptığımız kongrelerde tüm farklı kimlikleri bir arada ortak savunmaya çağırmak için ne çok çaba gösterdiğimi bilmiyor musun? O günlerin koşulları içinde farklı kimliklere muhtariyet vermeyi de düşündük,konuştuk ve hatta söz ler de verdik!..Ama bunu yapmanın o günün koşullarında mümkünatı yoktu...Tabii bu muhtariyeti haklı olarak talep eden kimliklere karşı bugün yanlış olarak gördüğüm çok kötü uygulamalar da yaptık!

Allah beni affetsin!...

Bizler ,Osmanlı'nın Balkanlarda kaybettiği topraklarda çok acılar çektik...Sığındığımız Anadolu topraklarında diğer milletlerle barış içinde yaşamaktan başka çaremiz yoktu o günler...Ama o günlerde ulus devlet siyasetleri tüm dünyada egemendi ve biz de bu kültürün içinde yaşadık,olumlu/olumsuz işler yaptık!...

Ama bugünün şartlar aynı mıdır? Ulus devlet derken asla ulus devleti hala kuramadığımızın dahi farkında değil misin?

Ulus olmak bir kültürdür çocuğum..Anlıyorum ki sizlere ulus olmayı dahi öğretememişiz!...

Kendi milletinin bir kısmını DÜŞMAN gören bir zihniyete nasıl gelebildiniz!...

Ben hayattayken aslında bu günleri biraz görmüştüm...Bu nedenle bir an önce muhalif bir parti ve siyasi hareket kurulmasını arzuluyordum. Ama belki bilirsin benim de bir üyesi bulundğum İttihat Terakki zihniyeti benim yaşamım dönemimde bana da engel olarak bunun gerçekleşmesine izin vermedi!.

Eğer bu gerçekleştirilebilseydi,farklı düşünce ve tasavvurlar arasında yarışma,rekabet oluşacak ve belki o zaman sağlıklı bir ulus olabilecektik!

Ben naçiz vucudum ebediyete geçtikten sonra çok partili yaşama geçmişsiniz..Ne güzel!...

Ama 10 yıl sonra bundan vazgeçilmiş! Ne kötü!..

Sonrasında defalarca denenen milletin egemenliğini her defasında güya benim izimde olanlar engellemişler!...Ne acı!...

Oysa ben sizlere ne demiştim? Milletin egemenliği? Peki benim takip ettiğini söyleyen sizler ne yaptınız? Emperyalist ABD ve AB ile işbirliği yaparak milletimin üzerinde zulüm egemenliği!

Biz bunca mücadeleyi bunun için mi verdik?

Gezi Parkı diye bir ayaklanma tertip edilmiş. Bunu planlayan,organize eden ve yürüten de en başta batılı emperyalist devletlerken,siz utanmadan bir de DÜŞMAN gördüğünüz bu millete ve milletin egemenliğine karşı bu dış mihraklarla beraber hareket etmişsiniz!...Bu ne bedbahtlıktır!...Siz bu kadar cahil nasıl olabildiniz!..

Derdim çok cocuk...Uzun sözü bırakıp,eğer bana hala saygınız varsa bazı tavsiyelerde bulunacağım...

Bugünden itibaren; milletin çoğul kimlikleri de dikkate alarak egemenliğinin önünde durmaktan vaz geçin,tam tersine bunun kurumsallaşması için mücadele edin!.

Artık bana ihtiyacınız yok,artık kendi kimliğinize,kişiliğinize inanıp ayaklarınız üzerinde durmayı öğrenin,sorumluluk alın..Büyüyün!...Sizi serbest bıarkıyorum...

Benim resimlerimi,bu çağa uymayan ,zamanı içinde kalmış olması gereken faşizan içerikler içeren sözlerimi kaldırın her yerden...

Okul kitaplarından,sınıflardan,eğitimin her tarafından benim sözlerim ve resimlerim de dahil olmak üzere tüm dogmaları kaldırın,artık çocuklar özgürce gelişebilsinler!...

Tüm farklı etnik,dini kimlikleri tanıyın,haklarını iade edin,zenginliğinizi barış içinde,hoşgörü içinde yaşamı zenginleştirerek yaşayın!

Büyüyün artık çocuğum..Büyüyün...

Binlerce yıllık tarihinizin bir an ında diğer binlercesi gibi size yol göstermeye çalışmış bir yurttaşınız...

Sağlıkla ve huzurla kalın...

Not: Artık beni de rahat bırakın,huzur içinde uyumak istiyorum...Bu da benim hakkım...