5 Ağustos 2021 Perşembe

 HEPİMİZ BİR İZ…

24/12/2012
MESAJ 2 24.12.2012 

HEPİMİZ BİR'İZ…

Bilimin tespit ettiği BİNG BANG de yoğunlaşmış bir enerji olarak hepimiz, tüm varlıklar tek bir bütündük.
BİNG BANG(BÜYÜK PATLAMA) sonrası şu günlerde araştırılmaya başlanan ve kanıtlandığı açıklanan Higgs Bozonu sayesinde an’ lık bir gelişmeyle enerjiden maddeye dönüştük.

Bunun nasıl olduğu bilimin konusudur,araştırmalar devam ediyor.

O zamanlardan, (bilinen) ilk canlılığın ortaya çıktığı zamana kadar evren sürekli bir gelişme yaşadı.

Enerji aktarımları, değişimler, katılmalar, ayrılmalarla bir yandan yeni varlıklar ortaya çıktı, bir yandan yeni  sentezler oluştu.

Tüm bu gelişmeler;  atomların çekirdekleri, elektronları vs seviyelerinde çarpışmalar, etkileşmeler sayesinde oldu.

Sürekli tezler ve anti tezler üretildi.

Her tez; bağrında anti tezini barındırıyordu.

Bu birlik; tek bir varlıkta olduğu gibi, tüm evrenin varlığında da bulunuyordu.

Evrenin gelişimi; bu zıdların birliği ve çelişkisi sayesinde oluşan manyetik ve belki de şu anda bilmediğimiz başka enerji alanlarında gerçekleşti.

Varlıkların her karşılaşması, veya her varlığın kendi iç yapısındaki mikro karşılaşmalar yeni deneyimler yaşatarak evrimsel süreçlerin sürekli olarak gelişmesini sağladı.

Evrende her varlık (enerjisel ve varlık olarak) sürekli bir dönüşüm yaşadı.

Hiçbir varlık, bu en büyük varlığın dışına çıkamadı, birbirine sürekli dönüşerek toplam varlığın gelişmesine katkı yaptı.

İnsan da , yaşamakta olduğumuz Dünya’da kendinden önceki çokca evrimsel süreçlerin sonucu olarak ortaya çıktı ve o gün bugündür gelişimini sürdürmekte.

Yani insan da, bu büyük  varlığın hem bir parçası, hem dönüştürücü gücü oldu.

Diğer varlıkların içinde insan; gelişen beyni ve algılama yeteneğiyle diğer varlıklar içinde ayrıcalıklı bir konuma yükseldi.

İnsan; bir yandan bu avantajını kullanarak hem kendi soyunu ve dünyayı geliştirirken, diğer yandan da çok sayıda yıkıma neden oldu. Aslında yıkım dan çok varlıkların belki başka varlıklara dönüşmesini hızlandıran aktiviteleri oldu demeli.  Diğer varlıklar bakımından bir dış etki nedeni oldu.

Yapılan tüm iyi ve kötü şeyler, toplamda ağır ağır da olsa hayatın gelişmesini sağladı.

Sürekli gelişmekte olan algı dünyası, insanı önceki hatalarından ders çıkarmaya ve daha iyiye yönlendirmekte yararlı oldu.

Bir yandan ;kendi soyuyla, diğer canlı-cansız varlıklarla çatışan, etkileşerek kötü eylemlilikler sergileyen insan; diğer yandan bu çatışmanın/etkileşmenin sonuçlarıyla yüzleştikten sonra iyiye  dönük evrimsel gelişimlere de yol açan eylemliklere ve sonuçlara ulaştı.

Sürekli kendi varlığını güvenceye almak ve geliştirmek için mücadele veren insan; yeni bir algı dünyasıyla tanışmak üzeredir.

Kendi varlığını güvenceye almak ve geliştirmenin en makul yolunun, ancak kendinin de bir parçası olduğu tüm varlıklar dünyasını da koruması, barışcıl ve bütünsel eylemliliklerde bulunması gerektiğini bu yeni gelişme aşamasında kavramaya başlıyor.

Bu yeni algı dünyası; sadece bilmekle,çıkar ve yarar değerleriyle kavranamaz.

Bu yeni algı dünyası; evrendeki en güçlü enerji olan ve önceki çatışmacı dünyada unutulmaya yüz tutmuş sevgi ve gönül enerjisiyle kavranabilir, daha doğrusu hissedilebilir.

Bu his, hepimiz içimizde var. Ama bu sevgi dünyasının nasıl kurulacağını bilmiyorduk.
Hepimiz diğerine bakıyor, umutsuzca bunun mümkün olmadığını düşünüyorduk.

Ama son dönem ; özellikle 1985 lerden beridir gelişen teknolojik gelişmeler ve diğer başka gelişmeler (küreselleşme vd)  kendi aramızda kurduğumuz iletişimleri kolaylaştırınca, aslına bunun o kadar da zor olmadığını en azından hissetmeye başladık. Şimdi; bu hislerimizi yaşama geçirme,yeni yaşam sistemini kurma zamanıdır. Yeni paradigmaların kurulması aşamasındayız.

Dikkat ederseniz;son zamanlarda otoriter yönetimler çözülüyor, birer birer yıkılıyor. Üstelik önceki devrimsel gelişmelerde olduğu gibi görünür örgütlülükler de olmadan! Bu anlamlıdır. Hemen hemen dünyanın her tarafındaki tüm insanlar aynı duygu halinde kendi yaşamlarında özgürleşme çabalarına girişiyorlar. Uzun zamandır özlemle bekledikleri insanca yaşama taleplerini, ihtiyaçlarını yeni teknolojilerin de yardımıyla dile getiriyor ve bunu kazanıyorlar. Bilgi teknolojisindeki gelişmeler hislerin paylaşılmasını hızlandırdı.

Peki her şey çok iyi mi gelişiyor?

Elbette hayır. Bu gelişim içinde barındırdığı bir tehlike de var. Her iyi şeyin içinde barındırdığı kötü bir şey gibi, bu süreçte de çok sayıda insan kaybediliyor, çok sayıda varlık yitirilme tehlikesiyle karşı karşıya.

Bu nedenle insanlığa yeni bir algı önerilmesi zamanıdır.

Bu yeni gelişmenin yeni algısının da geliştirilmesi zorunludur, zamanı gelmiştir.

Gelecek mesajımda bu algının ne olduğu ve nasıl geliştirilebileceğini aktaracağım.

Bu mesajlar, tek başına benim geliştirdiğim mesajlar değildir. Tümümüzün geliştirdiği ama benim ve bir çok insanın dillendirdiği duygu ve düşüncelerdir.

YENİ SEVGİ DÜNYASI NI HEP BİRLİKTE KURUYORUZ ÇÜNKÜ…
SEVGİYLE…
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız işin teşekkür ederim.

  FIRTINA GELİYOR! “Amerikan Federal Bankası Fed faiz artışı yaparak fırtınayı başlatacak” diyenler var. İçerde açıklanacak faiz oranı i...